Gözün beyaz tabakası (sklera) üzerini örten konjonktiva zarının, kalınlaşıp aşırı damarlanarak gözün dış merceği (kornea) üzerine ilerlemesi halidir. Genellikle gözün buruna yakın olan iç (medial) tarafında görülür. Halk arasında ‘’Kuş kanadı’’ olarak bilinen bu hastalık başlangıçta zaman zaman kanlanma ve yanma, batma gibi şikayetlere yol açar. İlerlemeye devam ederse kormeanın üzerine atlayıp onu çekerek astigmatizmaya neden olur ve görme bulanıklaşmaya başlar. Göz bebeğine kadar ilerlediği safhalarda görme aksını kapatır ve kalıcı görme kusurları meydana gelir.

Kimlerde görülür? Aile bireylerinde varsa diğer bireylerde de görülme şansı artmaktadır. İkinci sorumlu güneş ışınlarıdır. Gözümüze gelen ışınlar kapak ve kornea yapısından dolayı gözümüzün buruna yakın olan bölgesinde toplanırlar. Bu bölgeye güneş ışını gelmesi sonucu ultraviolenin sebeb olduğu limbal kök hücre ölümleri başlar. Kornea ve konjonktiva dediğimiz göz zarı arasında bulunan limbusda kök hücreler bozulmaya başlayınca konjonktiva devreye girer ve ölü hücrelerin üzerinden atlayarak kornea dokusuna yapışır. Ayrıca alerji ve göz kuruluğu bu süreci hızlandırır.

Tedavisi nedir? Pterjium’ un tedavisi cerrahidir. Pterjıum cerrahisinde sadece pterjıumu çıkarmak yetmez. Mutlaka o bölgenin bir greftle kapatılıp limbal kök hücre nakli yapmak gerekir. Otogreftli pterjıum cerrahisinde üst veya alt kapağımızın (hangi bölge müsaitse) altında yedek bulunan konjonktiva dokusu pterjıumun boyutuna gmre alınır ve eriyebilen dikişlerle temizlenen pterjium alanına dikilir.

Tekrarlayan (Nüks) Pterjium Olgularında Ne Yapılmalı? Daha önce cerrahi yapılmış ama pterjiumu tekrarlamış hastalarda otogreftli pterjıum cerrahisi iyi bir seçenektir. Gözün durumuna göre pterjium tekrarlamasını önleyici ilacın kullanılması da gerekebilir.İlacın en büyük yan etkisi ameliyat sonrası iyileşmenin gecikmesidir.